DİĞER
“Arendt iletişime inanır. Teknolojik ya da ekonomik/politik dinamikler mecraları manipüle etmeye çalışabilir, kuvve halindeki fikirler, hakikatler fiile döküldüklerinde, açığa çıktıklarında eksilebilirler/dönüşebilirler, ancak Arendt için konuşmanın, söz alışverişinin olmadığı bir seçenek, diğer eksiklerden daha şiddetli bir kayıp doğurur.”
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Byung-Chul Han’a göre acısız bir yaşam ne yazık ki insanın ruhsallığından da birçok şeyi götürüyor. İnsan acısız bir şekilde hayatta kalmak uğruna kendisini ortadan kaldırır, dolayısıyla sürekli mutluluk içindeki acısız hayat artık insan hayatı olmayacaktır, acısı olmayan bir hayat insani bir hayat değil, ölmemişlik hayatıdır. Mekanikleşmeye yüz tutan, anlam derinliğinden yoksun…"
"Peki niye yazıyor? Bu sorulara neden muhatap olmak istiyor? Cave’in mektuplarda tevazuyla paylaştığı bilgeliği, hayatta mutlak anlamlar aramak yerine belirsizliklerin peşine düşmeyi sevmesinde yatıyor."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Yazara göre günümüz insanı gecikme cesaretini gösterdikçe kendi öznel zamanına sahip çıkabilir ve 'kendi zamansallığı içinde yaşayan bir özne' olma şansına erişebilir. Bugün derin düşünce ve kültür de ancak gecikmeyle var olabilir. İnsanın kendini gerçekleştirmesi sonu gelmeyen yatırımlarla ya da kişisel gelişim masallarıyla değil, bizzat gecikmeyle mümkündür."
"Enzensberger’in 99 Vinyet’i ile Cemal Süreya’nın 99 Yüz’ü karşılaştırmalı olarak okunabilir. Yine de bir farktan söz etmek gerekir. Enzensberger belli bir problematikten hareketle yazıyor, dolayısıyla problemi gereği sadece yazarlara odaklanıyor."
"Hayat Hanım, Türkiye’nin son dönemi hafızalardan silinmesin diye tarihe bir not düşmeye çalışırken karakterler iyiden iyiye silikleşmiş, bireysel psikolojiler önemsizleşmiş, özgül ağırlıklar ortadan kalkmış."
Ahmet Altan Roma Kitap Fuarı’nda konuştu: “Cesaret bir yazar için mutlaka gereklidir. Ama bu söylediğim edebî bir cesarettir. Hapishaneyi göze almaktan söz etmiyorum, beğenilmemeyi göze almaktan söz ediyorum.”
"Chul Han’a göre dijital gerçeklik ısı tanımıyor, acı tanımıyor, beden tanımıyor. Ama bahçe duyusallık ve maddesellik açısından çok daha zengin. Bedenselliği geri veriyor. Bilgisayar ekranına göre çok daha fazla değer taşıyor."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık